--------------------------------------------------------------------------------
   
 
  fıkra bölümü
                  AKILLI PC

> >>> Adamın biri işyerindeki kantinde arkadaşıyla yemek yerken
> >>> Kolumun ağrısından ölüyorum" diye arkadaşına dert
> >>> yanmış,"Doktora gitsem iyi olacak". Arkadaşı da "Yahu ne lüzum
> >>> var" demiş, "İlerde köşedeki
> >>> marketin
> >>> çıkışında yeni bir bilgisayarlı cihaz koydular. Üç dolara bir
> >>> jeton alıyorsun kasadan, atıyorsun, yanında getirdiğin idrar
> >>> örneğini açılan kapaktan içeri veriyorsun, on saniye sonra neticeyi ve
> >>> tedavi için yapman gerekenleri ogreniyorsun diye eklemiş. Adam hemen bir
> >>> kaba idrarını doldurup
> >>> arkadaşının
> >>> dediğini yapmış ve bilgisayar 10 saniye sonra yazılı olarak cevap
> >>> vermiş:
> >>> Kolunuzda bir cins eklem ağrısı olan Teniselbow oluşmuş. Sıcak
> >>> suya koyun, ağır işlerden kaçının, iki hafta sonra düzelecektir"
> >>> Memnun biçimde eve dönen adam, bir yandan bilgisayarın dediğini
> >>> uygularken
> >>> bir
> >>> yandan da muzurca fikirlere kapılıp bu akıllı cihazın nasıl
> >>> aldatılabileceğini düşünmeye başlamış. Ertesi gün olunca bir
> >>> miktar
> >>> çeşme
> >>> suyuna köpeğinden alınmış bir kılı koymuş, üstüne bir şekilde
> >>> elde
> >>> ettiği
> >>> karısının ve kızının idrar örneklerini eklemiş. Tüm bu karışımın
> >>> üzerine
> >>> bir de mastürbasyon yapıp doğru cihazın yanına varmış.Jetonu atıp
> >>> kabı
> >>> makinaya vermiş, on saniye sonra cihazdan yazılı yanıt gelmiş.
> >>>
> >>> 1. Çeşme suyunuz çok kireçli. Bir filtre cihazı almayı düşünün
> >>>
> >>> 2. Köpeğinizde kene var. Eczaneden özel bir şampuan alıp
> >>> köpeğinizi yıkayın.
> >>>
> >>> 3. Kızınız kokain bağımlısı. Bir psikiyatri kliniğine yatırın.
> >>>
> >>> 4. Karınız hamile. İkizler. Sizden değil. İyi bir avukat bulun.
> >>>
> >>> 5. Kendinizi bu yolla tatmin etmeyi bırakmazsanız kolunuz
> >>> iyileşmez.

f10 Bir Dediğini iki etmem

Bir mahallede yeni komşularıyla çay sohbeti yapan kadına komşuları ''Senin aile yaşantına hayranız, eşin ve çocuklarınla çok mutlu bir yaşantın var. Kocanın BİR dediğini İKİ etmiyorsun. Bu mutluluğunun sırrını bizede anlat '' derler. ''Kısaca anlatayım'' der kadın ve anlatmaya başlar: ''Düğünümüz bittikten sonra kocam kendi atında , bende kendi atıma bindik evimize doğru gidiyoruz. Benim bindiğim atın ayağı takıldı ve sendeledi. kocam arkasına döndü ve benim atıma 'BİR' dedi. Biraz daha ilerledik ve benim atımın ayağı tekrar takılıp tökezlediği zaman eşim tekrar arkasına dönüp atıma 'İKİ' dedi. Az sonra atım takrar aynı şekilde tökezleyince eşim arkasını döndü ve at'a ''ÜÇ'' dedi ve belinden tabancasını çıkartıp atımı anlından vurdu.At oracıkta kanlar içinde yere yığılıp öldü. Ben şok olmuştum ve ata çok üzüldüm. Eşime bir hışımla çıkıştım '' Yazık değil mi atı neden vurdun!!?'' diye sordum. Eşim arkasını döndü ve bana '' BİR '' dedi. Ve o günden sonra kocamın bir dediğini iki etmedim


icon65 Polis Yapcez Onu!(Trakya şivesiyle)

Bu hikaye Trakya'da geçmiş gerçek bir olay;


Yaşlı bir amca, eşeğinin üzerinde karayolunda seyretmektedir. Bunu gören trafik polisleri, amcaya takılmak isterler ve durdururlar.
Polis: Be amca, necin dakman golani? (Golan: Emniyet kemeri.)
Amca: Dakmam be iste!
Polis: E bak gördün mu, şimdi ceza keseceyik.
Amca: Kes bakalım ne keseceysan da gidecem, acele isim var.
Polis: Peki amca, cezayı sana mı yazalim yogsam eşeğe mi?
Amca:
Polis: Yani cezayı sana yazarsak beş milyon ödeycen, eşeğe üç milyon ödeycen.
Amca: Bana kes o zaman.
Polis: Neden sana keseyon amca?
Amca: Onun sicili temiz ossun, polis yapcez onu!

Standart Tam kopmalık

Vezirler huzura cikmislar:

- Padisahim, hazinede para kalmadı. Yeni vergilere ihtiyacımız var,

diyerekten.. .

Padisah, kavugunun altindan kafasini kasimis,

- Eeee! Ne vergisi koyalim?, demis...

Vezirler:
- Koprulere adam koyalim, gecenden bir akce alsinlar!

Padisah,

- Tamam, demis.

Aradan bir sure gectikten sonra sormus vezirlerine:

- Nasil, halk hayatindan memnun mudur? Her hangi bir sikayet var mi?

- Hic bir tepki yok Sultanim!

- Iyi o zaman koprunun diger tarafina da bir adam koyun, cikandan da bir akce alsin!




Aradan bir süre geçmis, Padisah tekrar sormus vezirlerine:

- Var mı halinden sikayet eden?

- Yok!





Halkinin tepkisizligine kizan Padisah, gurlemis:

- Koprulerin ortasına da birer adam koyun, gelip geceni koprunun ortasinda .........!

Aradan birkac gun gecmis, halktan bir tepkinin olmamasina icerleyen Padisah, çagirmis vezirlerini,

-Halki dinleyelim hele bir, demis.



Gitmisler köye, Padisah sormus:

- Halinizden memnun musunuz, var mi bir sikayetiniz?


Ses yok.



Padisah tekrar :

-Ulan demis, tas ustunde tas omuz ustunde bas komam!!! Var mi sikayeti olan hemen soylesin!





diye gurleyince arkalardan ciliz bir ses duyulmus:

-Padisahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!..

- Eeee!, demis Padisah bir umutla... Ne olmus o koprunun ortasindaki adama???

- Aksamlari cok kalabalik oluyor, sira uzuyor, eve geç kalıyoruz, mumkunse bir adam daha koysaniz...






Tatil Bitti
Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."

f10 Taksici..

Nasıl yağmur nasıl fırtına, adam bir taksiye el kaldırır, taksi durur.. Adam gideceği yeri söyleyince, taksici kızarak "ohoo orası çok yakın alamam seni" der ve gazlar gider.. Adam çok bozulur ama sonra bir sekilde evine gitmeyi başarır.. Ertesi gün şans eseri bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin önündeki taksi durağındadır ve üçüncü sıradadır.. Hemen plan yapar ve ilk taksi söförüne yanaşır:
- Ataköye kaça götürürsün ?"
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama birlikte olacağız..
- Hadi be sapık mısın, defol.. Adam bu cevabı alınca ikinci sıradaki taksiye yanaşır
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama birlikte olacağız..
- vay sapıkkk vayy defol sıra üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye gelmistir.. Adam yanaşır:
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Peki sana 20 milyon veririm ama bir sartım var
- Nedir ?
- Giderken diğer taksicilere el sallayacaksın
- Ayıbettin abi tabii...





icon39 Ya Biz Kazanırsak?

Siyasiler boş yere kavga ederse ekonomi de vatandaşa kalır... Temel, Dursun ve İdris'in parasızlıkları canlarına tak eder. Bir taraftan işsizlik bir taraftan geleceği kapkara bir siyaset... Ekonomi ve enflasyonu bırakan siyasiler devamlı kavga ederler...
Bunlar da oturur geleceğimizi, yani ekonomi, işsizlik nasıl çözülür onu tartışırlar. İdris söz alır: - Uşaklar ben en hızlı kalkunmanun yolini buldum... Bi uçak filosu yolliyalum. New York'i bombaliyalum... Sora da Amerika bize atom atar. Teslim oluruk. Sora da Japonya gibi çikaruk ortaya aha zengin oldun... Dursun atılır: - Ula daha kolayi varken öyle niye edeyruk... En iyisi Amerika'ya savaş ilan edelum Beşinci Filo oriya çıkarma yapar... Savaşı kaybederuk... Ardından Almanya gibi ortaya çikaruk aha zenginsun. Sonunda Temel atılır, kafasını kaşır ve: - Ula uşaklar ya savaşi biz kazanursak, oni hiç hesap etmedunuz



Eger "dokuz" CanLı oLsaydın biLe En fazLa "sekiz" kez kaçabiLirdin öLümden
BiLki"yedi" düveLe suLtan oLsan dahi Yerin "aLtı" mekan oLacak sana En fazLa "beş" metre kumaş götürebiLeceksin
Kapatacaksın "dört" açsanda gözünü
Bu dünya "üç" günLük dünya AzraiLin yanında "iki" kat oLup yaLvarsanda nafiLe
ELbet "bir" gün öLeceksin
İşte o gün herşey "sıfır"dan başLayacak..!




red acil kredi

New York'ta bir bankanin önünde duran son model RollsRoyce otomobilden inen adam, hizli adimlarla bankaya girdi ve önüne cikan ilk görevliye, bireysel kredi icin basvuruda bulunmak istedigini söyledi.

Görevli onu,müsteri temsilcisine götürdü. Adam, cok acele bir iş icin
Avrupa'ya gitmek zorunda oldugunu ve bu nedenle bir hafta vadeli
bes bin dolar krediye gereksinim duydugunu söyledi. Müsteri temsilcisi
kisa bir arastirma yaptiktan sonra döndü.

Ticari ve mali sicilinizi inceledik. Bu krediyi almaniz icin
bir engeliniz yok' dedi ve ekledi: Fakat bir konuyu belirtmeliyiz.
Bizim bankamizla daha önce hic calismamissiniz. Banka olarak sizi
resmen tanimiyoruz. Bu nedenle, söz konusu krediyi verebilmemiz icin karsiliginda sizden bir teminat almak zorundayiz'. Adam cebinden RollsRoyce'un anahtarini cikardi, bankanin müsteri temsilcisine uzatti:

Cok acelem var, ucaga yetisecegim'dedi.' kapidaki RollsRoyce'umu teminat olarak alabilirsiniz'.

Kredi islemleri cok hizli bir bicimde tamamlandi. Banka
görevlileri Rolls Royce otomobili bankanin garajina cektiler,adama da besbin dolar krediyi verdiler. Müsteri temsilcisi, kisisel merakini gidermek icin bir hafta boyunca özel bir arastirma yapti ve bankalarinin bu yeni müsterisinin cok büyük bir is adami ve cok büyük bir servet sahibi oldugunu ögrendi.

Bir hafta sonra adam yeniden gelip, borcunun ana parasi besbin dolarla, bir haftalik faizi dokuzbucuk dolari ödedikten sonra, müsteri
temsilcisi bir türlü yenemedigi merakinin dürtüsüyle sordu:

'Sizin, cok büyük bir is adami ve cok büyük bir servetin sahibi oldugunuzu ögrendim' dedi. 'Yalnizca kisisel merakimdan soruyorum.

Lütfen söyler misiniz, sizin icin cok kücük bir miktar olan beş bin dolarlik krediye neden gereksinim duydunuz?'

Adam hafifce gülümsedi:

Siz de bana lütfen söyler misiniz?' dedi. 'Böyle lüks bir otomobili, NewYork'ta hangi kapali garaja, bir hafta boyunca dokuzbucuk dolara
birakabilirsiniz?

(Para kazanmak sadece çalışma ve hırsla olmaz, zekada gerekir..)







Talking Hristiyan çocuk...okumaya değer..:))

hristiyan çocugun biri annesinden bisiklet istemiş o da sen çok yaramazsın günahın çok isa'dan iste demiş o da oturup bir mektup yazmış begenmemiş yırtmış bidaha yazmış sonra kiliseye gitmiş annesi sevinmiş çocuk dine imana geldi diye kiliseye giden çocuk sağına soluna bakmış meryem ana biblosunu alıp eve gelmiş oturmuş tekrar başlamış mektupa :

"isa anan elimde bisikleti ister getir ister getirme."







Standart Vallaha Ben O Hayvanı Tanımıyorum=)

Padişah ile vezir tartışmaya başlamış. Padişah vezire, "En büyük ve en güçlü olan benim. Sen benim emrimdesin!" demiş. Vezir, "Hayır ben büyüğüm. Ordunun başında ben savaşıyorum, sen sadece mühür basıyorsun" diye itiraz etmiş. Tartışma uzayınca Padişahla vezir, bir çobanın yanına gitmişler ve konuya hemen girmemek için çobana sormuşlar: "Senin koyunun mu büyük, ineğin mi?"Çoban şaşırmış şaşırmasına da, soranlar da Padişahla vezir.-"İneğim" demiş.-"Keçin mi büyük, öküzün mü?"Çoban "Öküzüm tabii" deyince, asıl soruyu yöneltmişler çobana:-"Söyle bakalım, Padişahın mı büyük, vezirin mi?"Çoban hiç düşünmeden yanıt vermiş:"Vallahi ben bu hayvanları tanımıyorum!"





Standart sosis

Babası çocuğuna güzel bir iş kurmak için paçaları sıvamış. Ancak oğlan salak olduğu için hiç bir işi beceremiyormuş.Babası ona ne is bulduysa hepsini elini yüzüne bulaştırmış berbat etmiş. En sonunda babası tam otomatik bir sosis fabrikası kurdurmuş. Çocuğunu elinden tutup, bari işi öğrensin diye hemen fabrikadaki bir sosis makinesinin başına götürmüş.
- "Bak oğlum" demiş. "Buradan böyle öküzü yolluyorsun... aha diğer taraftan sosis olarak çıkıyor, bu kadar basit anladın mı?". Çocuk dinlemeden başını sallamış, sallamış ta... sonra babasının yüzüne salak salak bakmış ve;
- "peki buba, buradan sosisi goysak, öteki taraftan öküz olarak çukar mu ?" diye merakla sormuş. Babası hemen cevaplamış:
- "Maalesef evladım, o teknoloji bir tek senin ananda var






dil Verdikçe Veriyor...

Adamın birine piyangodan para çıkmış. hiç kimseye söylememiş. Pazartesi günü herkesten habersiz
Ankara'ya gelmiş ve parayı çekip bankaya yatırmış. Sonra gidip bir yerde kahvesini içerken telefonu
çalmaya başlamış.
-aloo
-enişte nerdesin?
- bi işim var kayınço. ne oldu?
-enişte acele eve gel
- ne oldu yahu anlatsana
-enişte ablam
-hastamı bişeymi oldu?
-enişte ablam sizlere ömür...

Adam telefonu kapatmış ve arkasına yaslanmış. şööyle bir gerinmiş. ve demiş ki :
- hey güzel Allahım. verdikçe veriyor verdikçe veriyor.....





red Meraklı Şoför

Ünlü bir bilim adamı özel otomobiliyle konferans vermeye giderken, uzun yıllardır onunla çalışan şoförü sıkılarak bir teklifte bulunmuş:
- Sizin konferanslarınızı dinleye dinleye virgülüne kadar ezberledim efendim, demiş, ne olur izin verin bu konferansı da sizin yerinize ben vereyim...
Bilim adamı öneriyi kabul etmiş. Şoför arka koltuğa geçmiş. Bilim adamı şoförün şapkasını giyip öne oturmuş. Konferansın verileceği salona varmışlar. Şoför kürsüye çıkmış, hiç teklemeden çok güzel bir konuşma yapmış. Ve sormuş:
- Sorusu olan var mı?
Ülkenin ciddi bilim adamlarından biri "var" demiş ve oldukça zor bir soru sormuş. Şoför hiç tereddüt etmeden:
- Çok kolay bir soru bu, demiş, şoförüm bile bilir. Gidip çağırayım, sizin sorunuzu o yanıtlasın...




Talking Tokat......

Bir Yüzbaşı ile emir eri bir trende yolculuk ediyorlar. Aynı kompartmanda çok alımlı bir kız ile annesi de var. Başka kimse yok. Bu iki grup birbirlerini tanımasa da yolculuk sırasında tanışırız diye çok yakın oturmuşlar. Derken tren bir tünele giriyor, ortalık kararıyor. Bir öpücük sesi ve ardından -şırraaak- çok şiddetli bir şamar sesi duyuluyor. Tren tünelden çıkıyor. Herkes şaşkın ne oldu diye birbirine bakıyor.



Genç kız düşünüyor; (Benim yerime annemi öperlerse, işte böyle şamarı yerler..)



Kızın annesi düşünüyor; (Helal benim kıza, öpüldü ama, hemen şamarı yapıştırdı..)



Yuzbaşı düşünüyor; (Ulan asker kızı öptü, şamarı ben yedim...)



Asker gülümsüyor; (İntikamımı aldım daa. Havaya bir öpücük yüzbaşıya bir şamar!!)







f28 anam aglamıştı..................

adam evinin merdivenlerinden çıkarken düşüp bacagını dört yerinden kırmıştı hemen hastaneye kaldırmışlar doktor bacagı boydan boya alçıya almış ve ;beyefendi bundan sonra daha dikkatli olun en azından alçınız çıkana kadar merdivenlerden inip çıkmak yok ; demişti. üç ay sonra kırıklar kaynamış alçı çıkarılmıştı adam bu arada doktora ; doktor bey artık merdivenlerden inip çıkabilirmiyim? diye sormuş doktorda ; tabii ançak yinede bir süre daha dikkatli olmasınız; demişti. adam doktorun bu cevabı üzerine sevinçle bagırmış ; ohhh beeee şükürler olsun , üç aydır eve su borusundan tırmanarak girip çıkmaktan anam aglamıştı..................



Standart HAKİM- İKİNİZDE HARCARIM

IKINIZI DE HARCARIM
Bir davada tanıklık etmesi için kürsüye yasli bir teyzeyi çagirirlar.Kadin yerine oturur ve davalının avukatı kadına yaklasir...
- Bayan Jones... Beni tanıyor musunuz? Yaslı teyze cevap verir
- Ah evet Bay Williams sizi çocuklugunuzdan beri tanıyorum. Siz taa o zamanlar bile aileniz için tam bir bas belasıydınız. Sürekli yalan söylüyorsunuz, karınızı komsunuzla aldatıyorsunuz, en yakınım dediginiz insanların arkasından konusuyorsunuz, 2 dolar fazla kazanmak için herkesi satarsınız...

Davalının avukatı basta olmak üzere bütün salon sok olur. Adam ne yapacagını bilemez bir halde kadına tekrar sorar :

- Peki Bayan Williams, ya karsı tarafın avukatını tanıyor musunuz?
Kadın yine cevaplar :
- Elbette tanıyorum. Çocuklugumda ona dadılık yapmıstım.. Tembel, ödlek ve alkolik adamın tekidir.. Etrafında bir tek dostu yoktur ve herkes onun hala geceleri altına kaçırdıgını söylüyor..
Yine herkes sokta.. Bütün salonu bir ugultu kaplar..

Hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafin avukatını da kürsüye çagırır ve ikisine de egilmelerini söyleyerek kulaklarına sunu fısıldar...
- Eger bu kadına beni tanıyıp tanımadıgını sorarsanız ikinizin de meslek hayatını bitiririm...
</I>




Talking Müebbet Hapis

Temel Amerikaya yerleşir ve Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olur. Zamanı gelir ve azılı bir mafya babasının mahkemesinde jüri üyeliği yapması için mahkemeden çağrı gelir. Bunun üzerine Temel jüri üyesi olarak mahkemeye katılır. Mahkemede tüm deliller Mafya babasının aleyhinedir ve savcı İdamını talep eder. Uzun bir mahkeme sürecinden sonra jüri üyeleri karar vermek için kendilerine ayrılan salona yönelirler. Tam bu sırada mafya elamanlarından biri Temel'e yaklaşır ve eğer cezayı müebbet hapse çevirirsen şu çanta içerisindeki para senindir der. Ve Temel kabul eder. Jüri üyeleri salona girerler. Heyecanlı bir bekleyiş başlar. Aradan bir saat geçer ses yok. 5 saat geçer yine ses yok. 1 gün geçer ses yok. 2 gün geçer ses yok. 3. günün sonunda jüri üyeleri mahkeme salonuna gelirler ve kararı açıklarlar. Sonuç: Müebbet hapistir. Mafya üyeleri buna çok sevinirler ve Temelle anlaşan adam çıkışta Temel'e parayı verir ve merak edip karar vermek neden bu kadar uzun sürdü der. Temel cevap verir:

- Diğerleri Beraat diye direttiler. Müebbet hapse ancak çevirebildim der.

Exclamation anneler herseyi bilir!!!

Hasan annesini akşam yemeğine davet etmiş.
Yemek sırasında anne hep Hasan'ın ev arkadaşının ne kadar çekici olduğunu düşünmeden edememiş.
Yemek boyunca oğluyla kız arasında neler olduğu konusunda meraktan çıldırıyormuş.
Bunu farkeden Hasan ? Anneciğim Ayşe ile aramızda inan hiçbir şey yok. Biz sadece ev arkadaşıyız ? demiş.

Bir hafta kadar sonra Ayşe Hasan'a sormuş:
- Annenin yemeğe geldiği geceden beri çorba kepçesini bir türlü bulamıyorum. Nerde olduğu konusunda bir fikrin var mı?
Sence annen almış olabilir mi??
Hasan cevap vermiş:

-"Aldığını sanmıyorum ama bir e-mail gönderip ona sorayım" ve annesine şöyle yazmış:
-"Anneciğim, sana aldın demiyorum, almadın da demiyorum ama gerçek şu ki bize yemeğe geldiğinden beri çorba kepçesi kayıp"

Bir kaç saat sonra annesinden şöyle bir e-mail gelmiş:

-"Sevgili oğlum, sana Ayşe ile yatıyorsun yada yatmıyorsun demiyorum. Ama gerçek şu ki eğer o kendi yatağında uyuyor
olsaydı şimdiye kadar çorba kepçesini çoktan bulmuş olmalıydı.."



Talking Gıcık mı gıcık papağan )

Bir papağan varmış gıcık mı gıcık.. bir gün sokak önünde solcular gösteri yaparlarken papağan var gücüyle cama doğru bağırmış: "kahrolsun koministler!" bunu duyan koministler evi taş yapmuruna tutup harabeye çevirmişler. papağanın sahibi çıldırmış, eğer bir daha aynı şeyi yaparsa kendisini kümese kapatacağını söylemiş. başka bir gün, bu sefer de sağcılar gösteri yapıyormuş sokakta. bu sefer papağan "kahrolsun faşistler!" diye bağırmış ve yine olaylar gelişmiş. papağanın sahibi çok sinirlenmiş ve papağanı kümese kapatmış. tavuklar şaşkın şaşkın papağana bakmışlar, 5 dakika falan gözlerini alamamışlar. en sonunda papağan rahatsızlanıp tavuklara bağırmış: "ne bakıyorsunuz ...spular! ben siyasiyim sizin gibi fuhuştan yatmıyorum!"




Talking uyanık temel

Ülkenin birinde padişah kendi çapında eğlenmek için bir yarışma hazırlattırır bana en güzel yalanı kim söylerse ona yüz milyar vericem der her ülkeden herkez gider ama kise padişahı yalanıyla ikna edemez bunu duyan temel hemen padişahın yanına gider ve der.padişahım sizin babanızın benim babama zamanında yüz milyar borcu varmış padişah yalan benim babam borcuna sadıktır der temel o zaman yalansa kazandığım yüz milyarı doğruysada babamın yüz milyarını rica edim der.



NOT:DEVAMI GELICEKKKKKK....
 


Bu siteyi nasıl buldunuz?
süper
eline saglık
manyak bişe
kötü
idare eder

(Sonucu göster)


 















 

-----htmlkodlar.net-----

izmir ili kiraz ilcesinin rakipsiz internet' kafesi iletişim' internet kafe sizleride arasında görmekten mutluluk duyar..adres:izmir,kiraz,elit dersaneleri altı.(osman öztürk .)tel:02325724201

-----htmlkodlar.net-----

 
Bugün 77568 ziyaretçi (118492 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol